HAKKIMIZDA
Bisiklet Federasyonu, Türkiye’de bisiklet sporunu yöneten kurumdur.
Bisiklet Federasyonu, yaş, cinsiyet ve yetenek gözetmeksizin, bisiklet sporunu seven ve destekleyen ülkemiz insanı adına bisiklet sporunu, ülkemizde tüm disiplinleriyle geliştirmeye ve desteklemeye odaklanmıştır. Sporu üst seviyede yapan katılımcılarda mükemmelliği arayıp, sporcusuna dünya kalitesinde destek verirken, spora yeni başlayan ve sempati duyan geniş kitlenin öneminin farkında olup toplumun bisiklet sporunu eğlenceli, güvenli bir ortamda yaşayabilmesi için tüm imkanlarını kullanır.
NELER YAPIYORUZ
Belirlenen bu hedef ışığında topluma bisiklet sevgisini aşılayabilmek, Türk insanının sağlıklı ve güvenli bir ortamda bisiklet ile buluşabilmesini, bisiklet sporunu tüm güzellikleriyle yaşayabilmesini sağlamak, Bisiklet Federasyonu’nun başlıca hedefleri arasındadır.
Spora ve sporcuya tüm güç ve imkanlarıyla destek veren Bisiklet Federasyonu, ülke yönetimiyle, dünya üzerinde bisiklet sporunun yönetimini elinde bulunduran tüm kurumlarla ve sponsorlarla sıcak, samimi, güçlü ilişkiler kurmaya ve bu ilişkileri istikrar içerisinde sürdürmeye önem verir.
Gençler geleceğimizin en büyük teminatıdır. Bisiklet Federasyonu, bisiklet konusunda öğretim kurumlarıyla sıkı bir işbirliği içerisinde çalışarak çeşitli eğitimler, seminerler aracılığıyla gençlerimizle sağlıklı bir iletişim içerisinde bulunurken, gençliğe bisiklet sporunu tüm yönleriyle tanıtacak, verimli kullanımı özendirecek plan ve projeleri üretmek ve uygulamak için çalışır.
Bisiklet sporuyla ilgili her tür organizasyonda görev almak ve kaliteli hizmet vermek üzere bilgili, dünya ile iletişimi kuvvetli, iyi eğitimli, bisiklet sporunu iyi bilen ve yapan kişiler yetiştirilmesine ortam hazırlarken, bilgisi, tecrübesi ve hayat görüşüyle Türkiye’de Bisiklet Sporunu en iyi şekilde temsil edebilecek, örnek olacak, desteğini her fırsatta hissettirecek antrenörler yetiştirilmesi için çalışır.
Düzenlenecek bisiklet organizasyonlarında kaliteyi ve güvenliği en üst seviyede tutacak alt yapıyı hazırlar.
TARİHÇE
Osmanlılar dönemindeki ilk bisiklet yarışları Selanik’te yapılmıştır. Bu yarışlardan iyi gelir sağlandığını gören özel girişimciler ile bisiklet ithalatçılığıyla uğraşan Leon Efendi ve ortağı Papazyan, 1910-1912 yıllarda ilk bisiklet yarışlarını düzenlemişlerdir.
Daha sonra yasaklanan bu yarışlar, II.Meşrutiyet’in ilanından sonra tekrar canlanmıştır. Bunda Fenerbahçe Kulübü’nün bu spora ağırlık vermesinin rolü büyüktür. İlk yol yarışları Fenerbahçe, Maslak ve Bakırköy’de, pist yarışları ise eski Fenerbahçe Stadı’nda yapılmıştır. Fuat Hüsnü (Kayacan), Naili Seden, Hamit Zeki, Ali ve Muvaffak Beyler de bu ilk yarışların yıldızları olmuşlardır.
1923’te İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kurulmasından sonra oluşturulan ve aynı yıl FIAC üyeliğine kabul edilen Bisiklet Federasyonu, bisiklet sporunun tüm ülke çapında gelişmesinde önemli rol oynamıştır. İlk federasyon başkanı, bisiklet sporunun öncülerinden Muvaffak Bey (Menemencioğlu)’dir. Cambaz Fahri, Cavit Cav Bey ve Raif Bey bu dönemin ilk Milli takımını oluşturmuşlar ve 1924 Olimpiyat Oyunları’na hazırlanmışlardır. Ancak bisiklet bulunamadığı için olimpiyat yarışmalarında Milli Takım’ımız ülkemizi temsil edememiştir.

1923’te İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kurulmasından sonra oluşturulan ve aynı yıl FIAC üyeliğine kabul edilen Bisiklet Federasyonu, bisiklet sporunun tüm ülke çapında gelişmesinde önemli rol oynamıştır. İlk federasyon başkanı, bisiklet sporunun öncülerinden Muvaffak Bey (Menemencioğlu)’dir. Cambaz Fahri, Cavit Cav Bey ve Raif Bey bu dönemin ilk Milli takımını oluşturmuşlar ve 1924 Olimpiyat Oyunları’na hazırlanmışlardır. Ancak bisiklet bulunamadığı için olimpiyat yarışmalarında Milli Takım’ımız ülkemizi temsil edememiştir.
Bisikletteki ilk milli karşılaşma, 1927’de Taksim Stadı pistinde Bulgaristan ile yapılmıştır. Daha sonra Milli Takım’ımız 1928 Amsterdam Olimpiyatları’na katılmıştır.1928 Olimpiyatları sonrası “Ege Turu “adıyla düzenlenen tur, Türkiye’nin ilk uzun etaplı turudur. Daha sonra 1938’de İstanbul-Edirne-İstanbul Etabı düzenlenmiş, bu etap 1939, 1941 ve 1942 ‘de tekrarlanmıştır.1940 yılında ilk kez düzenlenen Balkan Bisiklet Şampiyonası’nda pist yarışında Krikor Cambaz Orhan Suda ile takım takip yarışında Türk Takımı iki gümüş madalya kazanmıştır.1941’de başlatılan Ankara-İzmir Turu da klâsik yarışlardandır. İlk veledrom, 1949’da Konya’da yapılmıştır.1953 yılında düzenlenen uluslararası İstanbul- Ankara Bisiklet Yarışı ile bisiklet sporunda yeniden canlanma görülmüştür. 1933-1938 yılları arasında çok kez Türkiye Şampiyonluğu elde eden, 21 yaşındayken 1936 Yaz Olimpiyatları’nda 8. olarak ilk uluslararası deneyimini gerçekleştiren ve 1948 Yaz Olimpiyatları’na katılma başarısı gösteren Talat TUNAÇALP, 1954 yılında Federasyon Başkanlığı görevine getirilmiştir. 14 yıl süren Başkanlığı döneminde birçok başarıya imza atmış; 1963 yılında “Marmara Bisiklet Turu” adıyla düzenlenmekteyken şimdilerde Dünyanın sayılı turları arasında yer alan”Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu”da O’nun döneminde kapsamını ve niteliğini değiştirmeye başlamıştır.

İhtisas kulüplerinin kurulması ile bisiklet sporu günden güne ivme kazanmıştır. 1966 yılında düzenlenen Almanya Turu’nda Rıfat Çalışkan’ın kazandığı etap birinciliğini 1971 yılında İzmir’de düzenlenen Akdeniz Oyunları’nın mukavemet bölümünde Türk Takımı’nın üçüncülüğü kazanması izlemiştir. 1967 yılında pist yarışmaları için Balıkesir de veledrom inşa edilmiştir.
Türkiye’deki ilk bisiklet kulübü, 1968 yılında kurulan “İstanbul Bisiklet İhtisas Kulübü “dür. 1969 yılında Dr.Fevzi AKSOY’un başkanlığında kurulan Bakırköy Bisiklet İhtisas Kulübü (BİK), 1973’te önce 19 Mayıs Mağazaları ve sonra Meriç Tekstil Kulübü olarak faaliyetlerini 1977 yılına kadar sürdürmüştür. BİK 1970’li yıllarda Türkiye’de bisiklet sporundaki atılım ve canlanmanın öncüsü olmuş ve bir ekol getirmiştir.
Ali HÜRYILMAZ’ın öncülüğünde oluşturulan bu ekol kondisyon, bisiklet ve disiplinden meydana gelmiş ve buradan yetişen sporcular uzun yıllar milli takımın değişmez elemanları olmuştur. İstanbul’da düzenlenen Balkan Bisiklet Şampiyonası’nda yol yarışını Erol KÜÇÜKBAKIRCI kazanmıştır. 1980 yılında Uluslararası Atatürk Bisiklet Yarışı’nda Hasan Can birinci gelmiş, Romanya’da yapılan Balkan Şampiyonası’nda ise İbrahim PEKCAN gümüş madalya elde etmiştir. 1991 yılında Bisiklet Federasyonu tarafından ilk kez “Dağ Bisikleti yarışması” düzenlenmiş, aynı yıl Rodos’da yapılan Balkan Şampiyonası’nda Genç Milli Takım 3. olmuştur. 1994 yılında kulüp sayısı 26’ya yükselmiş, antrenör ve hakem sayıları ile bisiklet orantısı paralelinde sporcu sayısında da artış gözlenmiştir.
1995 yılında gittikçe popüler bir spor olan motosiklet branşı, Bisiklet Federasyonu’ndan ayrılarak Otomobil Sporları Federasyonu ‘na bağlanmıştır. Aynı yıl federasyonun ismi Bisiklet ve Triatlon Federasyonu olarak değiştirilmiştir. 1999-2000 Yılları arasında Triatlon Federasyonu Kurulmuş olup, 2000-2005 Yılından itibaren Bisiklet Federasyonu olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Bu sporun dünyadaki Uluslar arası yarışların düzenleme kategorilerini saptama ve dünya şampiyonlarının yerini ve zamanını belirleme konularında yetkili tek kurum UCI’dır. Ülkemizdeki gelişimine baktığımızda ise, ilk bisiklet yarışları Bisiklet sporunu sevdirmek, özendirmek, dünya bisikletinde ülkemiz adına isim yapmak, yurtiçinde yapılan organizasyonlarda kaliteyi artırmak ve toplumu bu sporla sağlıklı bir ortamda buluşmasını sağlamaktır. 2007 yılında yeniden yapılanmaya giren Bisiklet Federasyonu AR-GE sistemlerini geliştirerek Uluslar arası arenada boy göstermeye başlamıştır. Bunun başlangıcını 2007 yılında düzenlenen Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonasının ülkemizde düzenlenmesi sağlamıştır. Nitekim Uluslar arası düzeyde önemli bir organizasyon arz eden Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu 2008 yılında kategori atlatarak 2.2 den 2.1’e yükselterek yıllarca itinayla düzenlen bu organizasyon artık Uluslar arası arenadaki yerini almayı başarmış ve 2008 yılı ile 2009 yıllarında başarılı organizasyonuyla da Cumhurbaşkanlığı Bisikleti Turunu 2010 yılında 2.0 kategorisine yükselterek kısa sürede başarılması zor bir başarıya da imza atmıştır. Bu başarılı çalışmalarına bir yenisi daha eklemeyi düşünen Federasyon 2010 yılı Avrupa Yol Şampiyonası’nı ülkemizde yapılacağını ve Dünya Yol Şampiyonasına adaylık sürecinde de önemli mesafe kaydetmiştir.
